2018 Ağustosundaki Hindistan gezimden sonra Asya ile devam etmeye hatta zaman içinde Asyayı bitirmeye karar verdim. İlk hedef olarak Nepal’i belirlesem de Musonlardan dolayı ertelemek zorunda kaldım ve tam o sırada çok güzel bir şey oldu. Zunain ile tanıştım.


Eşimin okuldaki oda arkadaşının nişanlısı Türkiye’de Marmara Üniversitesinde Kimya yüksek lisansı yapan bir Pakistanlı. Kendisiyle tanıştıktan sonra rotayı Pakistana çevirdim ve gezi planlarını yapmaya başladım.

Tabi en büyük yardımcım Zunain olacak. Ve her zaman ki gibi geziye çıkmadan önce gezi yazımı yazmaya başladım. Son noktayı Pakistandan döndükten sonra koyacağım.

Ağustosun başında kurban bayramından önce İslamabadda başlayacak olan gezi kuzeyden güneye doğru devam ederek Karaçide son bulacak.

Mümkün mertebe Pakistan Demiryollarını kullanmaya gayret edeceğim. Zira trenler benim için büyük bir tutku ve bunu her gittiğim ülkede yaşamaktan büyük zevk alıyorum.

Başlamadan önce yine uyarımı yapmak istiyorum. Hiçbir gezi yazımda şurayı ziyaret edin diye bir tavsiyede bulunmuyorum. Google da bir çok kaynaktan her ülke için bu tür yazılar bulabilirsiniz. Ben sadece gezi tecrübelerimi yazıyorum. Tavsiye bekleyenler bu noktadan itibaren okumayı bırakabilirler.

0 – Giriş
Vize ile başalayalım.
Diplomatik, hizmet ve hususi pasaport hamili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Pakistan’a yapacakları, bir yıl içinde 90 güne kadar olan seyahatlerinde vizeden muaftır. Ben de eşim sayesinde yeşil pasaport sahibi olarak vize ile uğraşmayacağım.
Ama normal bir pasaport sahibi iseniz Pakistan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için kapıda turistik vize vermektedir. Kapıda tek girişlik turistik vize ücreti 25$.

Pakistan vize başvurusunu buradan yapabilirsiniz.

1 – Uçak Biletleri
Bundan önce Küba ve Hindistan gezilerimde uçak biletlerimi Yapı Kredi’nin Adios’u ile biriktirdiğim puanlarla yapmıştım. Fakat her sene YKB kampanyaları azalttığı için puan toplamak çok zorlaştı. Pakistan gezimin de anca dönüş biletini yani ucuz olan kısmını Adios puanlarımla alabildim.
Gidiş İstanbul Cidde aktarmalı İslamabad. Suadia Hava Yolları ile. Aktarma dahil yaklaşık 15 saatlik bir yolculuk olacak. Bilet fiyatı 2.379TL den www.turna.com dan aldım (21.07.2019 tarihe not düşelim 1$ = 5.68₺ 1€ = 6.38€)
Dönüş biletimi ise Türk Hava Yolları aktarmasız Karaçi – İstanbul 1.800₺ Adios kart puanlarımla ödedim. Aktarmasız uçuş yaklaşık 6 saat sürecek. İstanbul yeni havalimanında başlayacak olan seyahatim tekrar aynı nokta sona erecek.

Başta da belirttiğim gibi, YKB’nin Adios kartı ciddi anlamda avantajlı ile iken artık kendime puan toplayabileceğim daha avantajlı bir kart bakmaya başladım. Önerilerinize de açığım.

2 – Başlasın
Artık başlasın..
Uçuş İstanbul Yeni Havalimanından olacağı için ve evime yaklaşık olarak 50Km mesafede olduğu için aracımla gitmek durumundaydım tabi aracı bırakmamak için yanımda bir arkadaşım daha vardı. Aynı zamanda bu arkadaşa dönüşte beni karşılama işini de kilitledim..
Sorunsuz bir şekilde İstanbul Yeni Havalimanına ulaştık ve hızlı bir şekilde güvenlik kontrollerini geçtik, Saudia’nın kontuvarından bagajlarımızı verdik ve oradaki görevli sağ olsun ricamızı kırmadı hem İstanbul – Cidde hem de Cidde – İslamabat uçuşlarında acil çıkışları ayarlayarak rahat bir şekilde yolculuk etmemizi sağladı.

 

 

 

 

2.1 – İstanbul Yeni Havalimanı

Hakkındaki tüm tartışmaları bir kenara bırakarak bir kompleks olarak çok beğendim. Yüksek bir tavan, yeterli yönlendirme tabelaları, uçuş bilgilendirme panoları. Her şey çok güzel. Büyük olması nedeniyle bir noktadan diğer bir noktaya bazen 15-20 dakika yürümeniz gerekebiliyor.

Engelli ve yaşlılar için ise ücretsiz araçlar ile ulaşım kolay bir şekilde sağlanıyor.
Dünyada bir çokhavalimanından uçuşlarım oldu fakat İstanbul Yeni Havalimanı gibi modern ve yaşayan canlı bir yer görmedim.

Tekrar edeyim, hakkındaki tüm tartışmaları bir kenara bırakarak yazdım.

3 – Uçuş Öncesi

Suudi Arabasitan’ın bayrak taşıyıcısı olan Saudia ile uçacağımız için alkol servisi yok biz de yolculuk esnasında yorulmamak için biran önce uyumak istedik ve free shoptan öksürük şurubumuzu (Jagermeister)  aldık.

 

 

 

4 – İstanbul – Cidde Uçuşu
Maalesef Suudilerin bayrak taşıyıcı hava yolu Saudia uçakları ciddi anlamda bakımsız ve pisler. Kemeri bağlamak için elimi koltuğun yanına attığım ambalaj atıkları ile karşılaştım.
Neyse.

Uçakta iki çeşit yemek dağıtıldı ama bize tercih sunan erkek Arap hostesin mükemmel İngilizcesi sayesinde sadece “chicken” kelimesini anladık riske girip de diğer çeşidi istemedik ama diğer yemeğinde ne olduğunu merak etmedik değil.
Uçak içi eğlence sistemi içeriği zayıf olduğu için uyumaktan başka çaremiz yoktu. Zaten İstanbulda bunun için de hazırlığımızı yapmıştık.

Pilotun umre ziyareti yapacak olan inananlar için ihrama girme sınırlarına yaklaştığının anonsu ile uyandım ve zaten kısa bir süre sonra da Cidde havalimanına inişimizi gerçekleştirdik.

 

 

5 – Cidde Havalimanı

Cidde’de uçak – terminal arası körük yok. Ulaşım otobüslerle ve özel yolcular için lüks araçlarla sağlanıyor. Uçaktan sabaha karşı indik ve o çöl ikliminin müthiş sıcak ve nemli havası ile burun buruna geldik. Havalimanı çölün ortasında ve bir rüzgar estiği anda kumlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Otobüsle terminale ulaştık, pasaport kontrolünden sonra transfer kapısından geçip güvenlik noktasına geldik. Ayakkabılarımızı çıkartıp çantalarımızı x-ray den geçirdiler ve papaz bende çıktı. Tüm çantayı boşalttırdı bana ta ki GoPro’nun selfi çubuğuna ulaşana kadar.  Bu kısmı da atlattıktan sonra dedim bir sigara içeyim artık fakat Suudilerin hiç bir havalimanında sigara içilmiyor. Burnuma bazı yerlerden sigara kokuları gelse de kaynağını bulup kaynak yapıp içemedim.

Araplar tam bir lakaytlık içersinde yaşıyor ve iş yapıyorlar. Uçuşların takip edildiği ekranlarda bir türlü Cidde – İslamabad uçuşunu göremiyorum. Her görevliye sorduğum da ise 20 dakika sonra göreceksiniz diyor. 20 dakikalar hiç bitmedi nedense ve hiç bir zaman benim uçuşum ekranlarda yer almadı. Küçük bir terminal ve çok kalabalık. Oturmaya yer bulmak büyük problem ve insanlar namaz kılmak için ayrılan yerde yatıp uyuyorlar.
Yeme içme olayı ise sıkıntısız. Bizim havalimanlarından daha uygun fiyatlara Cidde havalimanında karnınızı doyurabilirsiniz. Ama çeşit aramayın fazla.
Uçak saati geldi çattı ama ne ekranlarda uçuşumuz var, ne görevliler biliyor. Tek bildikleri 20 dakika. Uçuş saatimizden yaklaşık 2 saat sonra birden görevli gate önünde bağırmaya başladı. İslamabad İslamabad. Bir anda kapı önü doldu. Bildiğin Aksaray Aksaray Aksaray minibüs muavini gibi yolcuları çağırdılar. Yine kapıdan çıkıp otobüsle uçağımıza ulaştık ve evet bakımsız pis bir uçak bizi karşıladı. Bildiğin pislik içinde, kesinlikle temizlenmemiş, temizlenmemeyi bırak koltuklara uçak fabrikadan çıktıktan sonra hiç dokunulmamış, o derece pis.


Yorgun olmanın bastırdığı uyku ile yolculuğu bir şekilde tamamladık.

6 – İslamabad Uluslararası Havalimanı


1 Mayıs 2018 yılında açılan İslamabad Uluslararası Havalimanı gerçekten Avrupa havalimanlarından farksız. Tertemiz. Düzenli. Büyük kalabalıkları eritecek derecede büyük bir yapı. Hiç sıkıntısız uçağımız körüğe yanaştı ve çok hızlı bir şekilde pasaport kontrolünden geçtik.
Valizlerimizi biran önce alıp dışarı çıkıp sigara içmek istediğim için konveyörün başında beklemeye başladım. Uçaktan biz çıkana kadar bagajlar dağıtama başlamıştı bile. Yolcular birer birer bagajlarını alıyor ve alanı terk ediyorken biz ve aynı tipler konveyörün başından ayrılamıyorduk. Zira geri zekalı beceriksiz araplar İstanbul – Cidde – İslamabad aktarmamızdaki valizlerimizi uçağa yetiştirememişler. Aktarma da 6 saatten fazla süren bir aktarma bu arada. 45 dakikalık aktarmalar da bile valizler sorunsuz uçağa yüklenirken bu beceriksizler yüzünden konveyör önünde nöbete devam ettik. Uçuş ekranlarından Cidde’den bir uçak daha İslamabad’a geldiğini gördük ve dedik tamam bu uçağa verdiler bagajlarımızı bekleyelim.
Uçak indi, bagajlar konveyöre verildi yine aynı bekleyiş, yine aynı tipler. Ve bagajlarımız yok .
Kayıp eksik bagaj bölümüne gittik tam bir curcuna. İnsanlar üst üste. Bir şekilde tutanak tutturduk ama dostlar alışverişte görsün, ne bir takip numarası, ne de başka bir şey. Hatta bagajı sorgulamak için yazdıkları telefon numarası bile hatalı.

Kör götüm yolları tıngırdasın kılları hesabı havalimanından çıktık. Devamını yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz.

7 – İslamabad Inn Otel
Havalimanından sırt çantalarımızla çıktık. Üzerimizde sadece günlük kıyafetler var, ne havlu ne yedek iç çamaşırı hiç bir şey olmadan taksiye bindik. Bu arada bizi İslamabad’da karşılayacak olan şahıs da mazeretinden dolayı gelemeyince taksicinin bizi şehir merkezinde bir otele götürmesini rica ettik ve Islamabad Inn oteline kapağı attık. Adı dolu dolu, afilli bir otel olsa da ciddi anlamda bakımsız ve pis bir yerdi. Tabi bu benim için bugüne kadar hiç bir sorun teşkil etmedi. Yatacak yer olsun, duş almaya banyosu olsun benim için yeter de artar bile. Ha bir de klima yada fırıldak çok önemli. Gün içerisinde deli gibi yürüdükten sonra odaya geldiğimde duşumu alıp yatıyorum. Çoğu zaman çektiğim fotoğraflara dahi bakmıyorum. O yüzden otelin durumundan çok fiyatı benim için önemliydi. Bu iki kişilik oda için 3500 Rupi para verdik. Yaklaşık olarak 22-23 USD ye denk geliyor. Evet Pakistanda konaklama pahallı. Böyle bir odanın 22 USD olduğunu düşünürseniz daha eli ayı düzgün bir yerin ne kadar olduğunu siz tahmin edin.

8 – İslamabad İlk Akşam Yemeği

Otele yerleştik karnımız deli gibi aç. Otelin hemen altı ise harika bir et lokantası ama dedik biraz sağı solu dolaşalım başka akşam burada yeriz.
Pakistan sokakları aynı Hindistan gibi bir sokak yemeği cennetti. Hava karardıktan sonra mangallardan çıkan dumanlar sokaklara bir sis tabakası gibi yayılıyor.
Tabi daha fazla açlığa karşı koyamayıp güzel kokular gelen bir yere oturduk.
Menü ve fiyatlar şu şekilde.

Yemekler ve sokaklar. En sevdiğim şey.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir