Önce sevgili eşimden izin kağıdımı alarak 28 Nisan – 12 Mayıs tarihleri arasında www.turna.com dan 2.300TL ye biletimi kestirdim. Biletinizi alırken mutlaka bir gün ileri bir gün geri yaparak en uygun fiyatı bulmaya çalışın. Örneğin 28 Nisan değil de 29 Nisan da gitmiş olsaydım 3.500TL gibi bir rakam ödeyecektim.
Küba yeşil pasaport sahiplerine vize istemiyor, kırmızı pasaport sahipleri ise vizeyi Küba konsolosluğunun yetkili kıldığı acentelerden aynı gün yaklaşık 220TL karşılığı alabiliyorsunuz.Vize kağıdı yandaki gibidir, pasaporta yapıştırılmıyan bir kağıt parçası olduğunu ve kaybetmemeniz gerektiğini de önemle bildirmek isterim.
THY’nin aktarmasız uçuşu var fakat benim bilet aldığım tarihlerde gidiş geliş fiyatı 5.400TL civarlarında idi. Bunun için İstanbuldan Havana’ya uçan KLM, Air France, Aeroflot gibi aktarmalı uçuşları daha uyguna almanızı tavsiye ederim. Ben tercihimi KLM den yana kullanarak 1 saat 45 dakikalık Amsterdam aktarması ile toplamda 15 saatlik yolculuk yaparak Havanaya ulaştım. KLM’i tercih etme nedenim ise uçuş saatleri idi. 28 Nisan günü sabah 06.00’da bindim ve Havana’ya 14.30 da indim. Bu da bana kalacağım eve yerleşmek, para bozdurmak, yemek yemek ve biraz da etrafı keşfetmek için yeterli zamanı bıraktı.
Yolculuk planlarını iki kişi yaparken bir süre sonra iki kişi daha eklenerek dört fotoğrafçı olduk. Tabi sayı dörde çıkınca Küba’da bir çok masraf dörde bölündü. Özellikle şehirler arası taksi ücreti.
Jose Marti Uluslararası havalimanına teker koyduktan sonra körük için yaklaşık yarım saat uçakta beklemek zorunda kaldık. Uzun bir uçuştan sonra biran önce uçaktan inmek ve yürümek istediğim için bu süre geçmek bilmedi. Sonunda körüğe yanaştık ve uçağın serin atmosferinden Havana’nın nemli atmosferine giriş yaptım. Bu bana nasıl bir 14 gün geçeceği konusunda ilk ip ucunu vermişti. Hızlı bir şekilde pasaport kontrolüne ilerledim. Yaklaşık 15 tane banko olmasına rağmen ciddi bir sıra vardı ve işler çok yavaş ilerliyordu. Bu arada kadın çalışanlardan bahsetmek istiyorum, hepsi istisnasız mini etekli ve file çoraplı. Bu ayrıntıyı yazıyorum zira daha önceki ülkelerdeki resmi görevlilerde böyle kıyafete hiç denk gelmedim. Bu da Küba’da nasıl bir giyim tarzı olduğu konusunda başka bir ip ucuydu.
PARA HAKKINDA BİLGİ
Küba’da iki türlü para birimi var CUP ve CUC (kuk diye okunur). CUP’u yerel halk kullanırken CUC’u turistler kullanıyor. Küba’ya giderken yanınızda Euro götürmenizi tavsiye ediyorum zira Euro’dan CUC’a çevrilirken her hangi bir komisyon ödemiyorsunuz. Ama cebinizde Dolar varsa %10 komisyon kesiyorlar.
Eğer bankanız Küba’daki ATM lerden para çekmenize olanak tanıyorsa o zaman daha da avantajlı. Şöyle ki, eğer yanınızda Euro varsa;
1 Euro yaklaşık olarak 1.05 CUC. 100 Euro bozdurduğunuzda cebinizde 105CUC olacak. Türk parası ile 100 X 3.9 = 390TL
Ama ATM den 100 CUC çektiğinizde %4 komisyon ile Türkiye’deki hesabınıza 104 Dolar olarak yansıyor 104 x 3.5 = 364TL gördüğünüz gibi 26TL daha avantajlı yaklaşık olarak 6 CUC yapıyor. Bu da 6 şişe 0.5LT lik su demektir.
Bankanızla konuşun ama yine de yanınıza bir miktar Euro almayı ihmal etmeyin.
Yanınıza Euro almayı tercih ettiyseniz bozdurmanız gerekli. Alt kat çıkış bölümünde sağlı sollu iki tane Cadeca (Casas de Cambio) buradan bozdurabilirsiniz. Herkes para bozduracağı için ciddi bir sıra ile karşı karşıya geleceksiniz. Burada vakit kaybetmenize gerek yok. Bir üst kata yani gidiş bölümüne çıkın, orada sıra beklemeden rahat rahat bozdurabilirsiniz.
Şehir merkezinde ise iki seçenecek var. Ya Cadeca’larda bozduracaksınız yada bankalarda. İkisinde de oranlar aynı. Bu arada para bozdururken pasaportunuz mutlaka yanınızda olsun. Bir başka ayrıntı da bankalar ve Cadeca’lar genelde kalabalık oluyor, kapıdaki güvenlik gişe boşaldıkça içeri müşteri alıyor. Dışarıda sıra beklemeniz gerekebilir.
Sokak satıcılarından alış veriş yaparsanız size para üstü olarak CUP verebilirler. Hiç sorun değil. Hatta çok güzel. Çekinmeden alın, CUP ile daha ucuza alış veriş yapmanın keyifini çıkartın. Bu arada benim hiç başıma gelmedi ama sizin başınıza gelmeyecek anlamına gelmez. Para üstü alırken size CUC yerine CUP verebilirler. Dikkatli olun.
KREDİ KARTI
Kredi kartı neredeyse hiç bir yerde geçmiyor. Ben kredi kartımı sadece havaalanında ve otellerdeki dükkanlarda kullanabildim. Visa – Master kartlarda problem yok ama AMEX kartınız varsa kesinlikle kullanamıyorsunuz.
Arkadaşımın başına geldiği için yazma ihtiyacı duydum. Yeni çıkardığı kredi kartı ile işlem yapamadı. Kullanmak istediğiniz kredi kartınız mevcut kullanmış olduğunuz kart olsun.
HAVALİMANINDAN ŞEHRE ULAŞIM
Uçaktan indiniz. Bagajınızı aldınız. Paranızı da bozdurdunuz. Sıra geldi Havana merkeze gitmeye. Tek alternatif var o da taksi. Taksiler 30 – 35 CUC arası ücret istiyorlar. Eğer benim gibi tek kişiyseniz etrafınıza bakın mutlaka taksi ihtiyacı olan 2-3 kişi bulacaksınız. Onlarla konuşarak taksi ücretini paylaşmayı teklif edin. Ben yanıma 2 kişi daha bularak 10 CUC a kalacağım eve kadar gittim. Eğer ücreti paylaşmak istemiyorsanız ama biraz daha uygun olsun istiyorsanız taksiye alt kattan yani gelen yolcu katından değil de az önce yukarıda para bozdurmak için bahsettiğim bir üst kata çıkarak yolcu getiren taksileri tercih edin. Gelen taksi boş dönmek istemeyeceği için pazarlıkla 20 CUC a şehir merkezine gidebilirsiniz.
Taksilerle her zaman pazarlık edin. İlk fiyatı kabul etmeyin. Fiyat teklif ederken de çok da dibe inmeyin. Örneğin size 20 CUC dedikleri bir yer için 10 CUC teklif etmeniz mantıklı. Biraz ısrar ederseniz istediğinizi alabilirsiniz.
KONAKLAMA
Küba’da şöyle bir tabir vardır “Küba’yı yaşadım demek için, mohito içeceksin, Maleconda gezeceksin ve casalarda kalacaksın”
Biz de 4 arkadaş casada kaldık. Casalar yerel halk tarafından devlet kontrolünde işletilen evler. Ev sahibi ile birlikte yaşıyorsunuz, ortak kullanım alanlarınız olduğu gibi sadece size özel alanlar da var. Odanız ve kesinlikle kesinlikle her odanın kendisine ait banyo ve tuvaleti. Yola çıkmadan önce bir çok blog yazısı okuduk ve oralarda havlunuzu götürün, sabun alın, tuvaleti kağıdı alın demelerine rağmen 4 farklı casada kaldım ve bunların tamamı ev sahipleri tarafından bize temin edildi. O yüzden benim gibi bu malzemeleri yanınıza alıp boşuna hamallık yapmayın. Kaldığımız evlerden merak edenler için bir kaç fotoğraf paylaşmak istiyorum.
Konaklama için bir başka seçenek ise oteller tabiki. Fakat biz hem fiyatından dolayı hem de Küba’yı gerçekten yaşamak için oteli tercih etmedik.
GÜVENLİK
Yurt dışına giderken en çok araştırdığım konulardan birisi de güvenliktir. Küba ise güvenlik konusunda ciddi anlamda rahat bir ülke. Günün her saati en ücra sokaklar bile güvenli. Nüfusun neredeyse 1/3 ü polis.
Her köşe başında mutlaka bir ekip bulunmakta. Alkol tüketiminin bol olduğu bir yerde güvenliği sağlamak zordur. Fakat 14 gün boyunca sadece iki kadının kavgasına şahit oldum ve kavga başladıktan 2-3 dk sonra polisler geldi ve olaya müdahale ettiler.
Sokaklarda özellikle hava kararmaya başladıktan sonra şehrin fahişeleri de ortaya çıkmakta. Giyimlerinden ve hareketlerinden mutlaka anlayacaksınız. Eğer yalnızsanız yanınıza gelip sizinle muhabbet etmek isteyeceklerdir.
Fazla göz göze gelmemeye çalışın, onunla ilgilendiğinizi fark ederse yanınıza gelecektir. Israrcı değiller. Bir kere hayır dediğiniz zaman hemen yanınızdan uzaklaşıyorlar.
Her şeye rağmen kendi güvenliğiniz için uzak durmanızda fayda var.
YEME – İÇME
Aynı cümleyi tekrar edeceğim. Küba’ya gitmeden önce bir çok blogda araştırma yaparken nedense yemekleri beğenmediklerini aç kaldıklarını yazmış bir çok ziyaretçi. Yemek seçen, herşeyi yemeyen birisi olarak ben kesinlikle aç kalmadım. Yemekleri ciddi anlamda güzel. Fiyatları uygun. Lezzetli. Ayrıca reflüden dolayı sürekli çantamda taşıdığım Rennie’yi bir kez olsun bile kullanmadım. Unutmadan servisin biraz yavaş olduğunu söylemekte fayda var.
Yemek fiyatları yerine göre değişiklik gösteriyor. Örneğin kahvaltı. Mutlaka ve mutlaka casada kalacaksanız 5 CUC verip ev sahibinin hazırladığı kahvaltıyı yemenizi tavsiye ediyorum.
Yumurta vazgeçilmez gıdalarından birisi. Aynı şekilde meyveler. Türkiye’de bırakın yemeyi adını bile duymadığım harika meyveleri var. Kahvaltıda alışık değiliz meyve yemeye fakat muhteşem olduğunu söylemek istiyorum.
Hamburgerleri gayet başarılı fakat biraz az pişiriyorlar o yüzden rica edin biraz fazla pişirsinler.
Domuz eti ile sorununuz yoksa yerel restoranları tercih edebilirsiniz. Bunun yanında tavuk eti ve deniz mahsülleri de bol miktarda var. Tabakta ana yemek yanında mutlaka pirinç pilavı, kızarmış muz, siyah fasülye ve salata eksik olmuyor. Jambonları harika. Özellikle sıcak sıcak incecik kesip ekmek arası yapan yerler var. Bulursanız mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum.
Dışarıda da kahvaltı edebilirsiniz. Sandviç yada pizza.
Pizza demişken, ufacık yerlerde variller içerisinde pişirilen ve çok uygun fiyata (yarım CUC) pizzalar var. Gayet lezzetli ve doyurucu.
Alkol konusuna gelecek olursak. Burası tam bir cennet. Özellikle fiyatlar. Bir şişe rom 4 CUC civarında. Kalitesi arttıkça fiyatı da artıyor. 7 – 8 CUC a harika romlar var.
Mohito ve Küba libre çok tüketiliyor. Her nedense Mohito benim damak zevkime hitap etmedi ama Küba libre muhteşem. Kola ve rom karıştırılarak yapılan bir içki ve günün her saatinde insanların tükettiğini görebilirsiniz. Hatta yerel halk içki ikram etmeyi çok sever. Domino oynayanların fotoğrafını çekerken bir baktım elime Küba libre tutuşturmuşlar.
Eğer benim gibi bira severseniz yerel biraları Cristali siz de çok seveceksiniz. Yerine göre 1 ile 2 CUC arasında değişen bir fiyatı var.
Eğer denk gelirseniz bazı yerlerde açık olarak plastik bardaklarda da satılmakta. Denk gelirseniz buradan almayı tercih edin zira çok çok daha ucuz ve tabiki aynı lezzet.
Meyve suları. Taze sıkılmış meyve suları. Ne yazacağımı bilmiyorum. Dediğim gibi adını bile bilmediğim o muhteşem meyvelerin suları. En pahalısı bile 1 CUC’un altında. Kocaman bardaklarda buz gibi. Havana’da Obispo caddessinin sonuna doğru sağ tarafta küçük bir yer. Taze taze sıkıp servis ediyorlar. Aynı zamanda harika sandviçleri var. Saat 10:00 da açılıyor. Kahvaltı için tercih edebilirsiniz. Ben burayı ilk keşfettiğimde 8 bardak meyve suyu içtim. Sırayla hepsini denedim ve şu an yazarken bile çok özlediğimi fark ettim.
Meyve suyu varsa kokteyl de vardır. Uzun uzun yazmayacağım. Hepsini deneyin. Hepsi harika.
İçme suyu canınızı biraz sıkacak. Musluktan akan su filtre edilmeden kullanılmıyor, çok kireçli ve sert bir su. Dolaysıyla şişe suyuna talim edeceksiniz. Bir çok yerde 0.5Lt si 1 CUC tan satılırken bazı yerlerde 1.5 CUC dan almak zorunda kaldık. Ama bir kaç büyük markette 0.5 CUC dan alabilirsiniz. Biraz daha ekonomik olsun, yanımda taşırım, ısınsa bile içerim derseniz (havadan dolayı çok kısa sürede ısınıyor) 1.5 Lt lik su 2 CUC.
Bu arada kaldığımız evlerde ev sahipleri dolaba bizim için su koyuyor. Yine 1 CUC. Sistem de güzel işliyor. Dolabınıza 10 tane su konuyor ve çıkarken kaç su içtiyseniz ödeme yapıyorsunuz, eğer biterse ev sahibi sizin için yeniliyor.
İLETİŞİM
En çok zorlanacağınız konu bu. Cep telefonu operatörlerimizin Küba ile bir anlaşması olmadığı için konuşma ve data ücretleri ciddi anlamda yüksek. Uçaktan iner inmez telefonunuzdan Mobil Veriyi devre dışı bırakmanızı tavsiye ederim.
Peki nasıl iletişim kuracağız?
Bunun için ETECSA‘larda satılan wifi kartlardan almanız gerekecek.
1 saat 1.5 CUC, 5 saat 7.5 CUC olarak iki ayrı tür var. Kesinlikle 5 saatlik olan kartlardan almayın zira kullanmaya başladıktan sonra ne oluyorsa artık süreniz 5 saat dolmadan bitebiliyor. O yüzden 1 saatlik kartları tercih ediniz.
Kartlardan bir kerede en fazla 5 adet alabiliyorsunuz, daha fazlasını vermiyorlar ve aynı para bozdururken olduğu gibi pasaportunuz yanınızda olsun. Hafta içi kart bulmak kolay fakat hafta sonu çok zor o yüzden 5 erli almanızda fayda var.
Peki nasıl bağlantı kuracağız. İşte en önemli nokta burası. Her yerde wifi noktası yok. Belli başlı meydanlarda ve büyük otellerin lobilerinde wifi bağlantısını görebileceksiniz. Yandaki görselde olduğu gibi ETECSA ibaresini bulun.
Peki, otelleri anladık ama otel dışında belli başlı meydanlar hangileri?
Eğer bir yerde wifi varsa anlamanız hiç zor olmayacak. Aşağıdaki fotoğrafta olduğu başı öne eğilmiş bir çok insan görüyorsanız bilin ki orada sinyal var demektir. Tabi ne kadar çok insan o kadar kalitesiz bağlantı demek o yüzden otel lobileri yada otel önlerini tercih etmenizde fayda var. Bir de şunu tecrübe ettim, yanılıyor da olabilirim. Android telefonlar IOS telefonlara nazaran daha kolay bağlanıyor. Ama bazen inadı tuttu mu uğraştırmıyor da değil.
Tamam internet olayını çözdük ama nasıl telefon konuşması yapacağız diyorsanız işte orası sıkıntılı. Başta da belirttiğim gibi ses ve data ücreti çok pahalı. O yüzden bazı programlar kullanmanız gerekecek. Kübaya gitmeden önce iletişim kuracağınız kişlerde aynı program yüklü olursa işiniz kolaylaşır. Sadece ses iletimi yapan programlar var bunları tercih edin zira Whatsapp ve Messenger ile sağlıklı görüşme yapılamıyor.
Maps.me ve Google Translator
Bu iki program ciddi anlamda işinize yarayacak. Maps.me ye Küba haritasını indirin ve kaldığınız yerden tutun da Kübaya gelmeden önce evde bloglarda araştırıp mutlaka şuraya gidin denilen yerlerden tercih ettiğiniz noktaları işaretleyin. Biraz yavaş olsa da eliniz ayağınız olacak bir program.
Aynı şekilde Google Translator a da İspanyolca dil paketini indirin. İşinize çok yarayacak.
KÜBAYA NE İÇİN GELİYORSUN?
Eğer amacınız turistik gezi ise turla gelmenizi tavsiye ediyorum. Ama amacınız bizim gibi fotoğraf çekmek ise sakın olaki adı ne olursa olsun hiç bir tura katılmayın. Eve geldiğinizde doğru düzgün fotoğraf çekemediğinizi fark ettiğinizde çok üzülürsünüz.
BİZ FOTOĞRAF ÇEKECEĞİZ
Küba gezimiz boyunca günde ortalama 20Km yol yürüdük. Ayaklarımızın altı su topladı, iyileşti ve iyileşen yerler tekrar su topladı. Sabah kalktığımızda sanki akşam falaka yemiş gibiydik. Keşke o son sokağa girmeden kısa yoldan eve gelseydik dedik. Velhasıl kelam adım atmadığımız sokak kalmadı.
İnsanların fotoğraflarını çekerken lütfen önce iki muhabbet edin, fazla değil 4 – 5 kelime İspanyolca kelimeden sonra vücut diliyle çok rahat bir şekilde anlaşacaksınız. Evlerin kapıları her zaman açık. Güler yüzle selam verin onlar zaten sizi içeri davet edecekler ve harika fotoğraflar çekeceksiniz. Fotoğraf çektirmek istemeyenler zaten size el ile veya sözlü bir şekilde söyleyecekler ki 3-4 kişi anca denk geldi. Tabi bir de para isteyenler olacak fotoğraf çekimi için. Fazla uzatmayın o kişiyi çekmeseniz de olur. Çektikten sonra da para isteyebilirler, yolunuza devam edin. Dediğim gibi ısrarcı olmayın bu kişilerin fotoğraflarını çekmek için.
SİGARA
Eğer sigara kullanıyorsanız Küba’da içtiğiniz sigarayı bulamayacaksınız. O yüzden uçağa binmeden önce free shoptan mutlaka yeteri kadar sigara alın. Olaki sigaranız biterse Küba’nın da çok güzel sigaraları var. Ünlü puro markası Cohiba’nın sigarası hafif bir sigara. Yeteri kadar sigara almadığım için bir çok sigara denedim. H.Upmann çok çok ağır bir sigara. Yerel sigaralarından Hollywood’un kırmızı paketini beğendim.
PURO
Gelelim puro olayına. En önemli konu. İçmeseniz bile yurda dönerken mutlaka hediye olarak alacaksınız. Zira gideceğinizi duyan “e bize de artık puro getirirsin” cümlesini sıklıkla kuracaktır. Bir çok çeşit puro markası var. Markasız olanları da var. Sokakta satılanlar da var. Kısaca çok fazla puro var.
Aklıma gelmişken hemen uyarayım sizi. Havana’da puro sarım fabrikası tadilatta ve bunu fırsat bilen yerel halk size şu teklifte bulunacak. “Çok şanslısınız. Bugün puro festivali var. Ayda bir gün yapılıyor. Yarı fiyatına.”
Vaay diyeceksiniz ve adamın peşine takılıp bir eve gireceksiniz. Size çeşit çeşit Cohiba marka puro satmaya çalışacaklar. Söyleyecekleri fiyatlar güya yarı fiyat ama asla değil. Ve asla buralardan puro almayın dönerken sıkıntı yaşarsınız.
Peki yanımızda ne kadar puro götürebiliriz. 25 taneye kadar hiç bir belge olmaksızın Küba dışına puro çıkartabilirsiniz ama 25 ve üzeri markalı puro alımlarınızda mutlaka ve mutlaka faturası olmak zorunda. Olmak zorunda diyorum ama dönerken çantama kimse bakmadı. Direkt olarak bagaja verdim. Ama ne olur ne olmaz, 25 ve üzeri markalı puro alacaksanız faturası yanınızda bulunsun. Faturalı puroyu ise ya havaalanından yada otellerin lobilerinde bulunan dükkanlardan alabilirsiniz. Buralarda kredi kartı da geçtiğini hatırlatmak isterim.
KREM KREM KREM
Küba seyahatiniz öncesi bir çok blogda okumuşunuzdur. Küba’da üretilen kremleri. Özellikle plasentadan üretilen kırışıklık giderici mucize kremi. ALICIA. Kesinlikle başarılı bir krem fakat her zaman bulunmuyor. Örneğin benim Küba’da bulunduğum tarihlerde yoktu, bir ay sonra çıkacak dedi satıcı.
Kremlere ise tek bir yerden ulaşabiliyorsunuz, Hotel Nacional de Cuba. Malecon’un baya bi ilerisinde. Ve kredi kartı da geçiyor. Şansınız varsa alın. İstediğiniz kadar alabilirsiniz her hangi bir kısıtlama yok.
KÜBA’DA NE KADAR KALMALIYIM?
Bu çok değişkenli bir denklem. Ne kadar yer gezeceksiniz, bütçeniz ne kadar, turistik mi yoksa fotoğraf için mi.
10 günden az kalacaksanız ya çok az yer göreceksiniz yada gördüğünüz yerlerden hiç bir şey anlamayacaksınız. Eğer kısa süreli kalmayı düşünüyorsanız Havana ve çevresini görebilirsiniz vaktinizi uzak yerlere harcamayın.
NERELERE GİDELİM. NERELERİ ÖNERİRSİN?
Bu yazımda maalesef yer önerisi yapmayacağım zira bir çok gezi bloğunda bol bol detaylı bilgi var. Küba’ya gitmeden önce okuduğum bloglarda olmayan yada az detaylı olan bilgileri sizinle paylaşmak istedim. Ama bana ulaşabilirseniz seve seve sizlere gidilmesi gereken yerleri detaylıca paylaşabilirim, kahveler benden.
DİP NOT
Yazıda eksik bıraktığım yerler mutlaka vardır, zaman içerisinde eklemelerde bulunacağım. Çektiğim fotoğrafları ise ayrı bir başlık altında yayınlayacağım. Henüz seçme ve işleme işlemi bitmedi. Ama merak edenler için şu ana kadar işlediğim fotoğraflara buraya tıklayarak ulaşabilirler.
EN DİP NOT
Öncelikle Küba’ya gitmeme vesile olan Volkan ÇOLAK arkadaşıma, bizimle birlikte gelen Fuji X-Photographer Hüseyin ALDIRMAZ’a ve kadrajımızdan eksik olmayan Selcan ERDİNÇ’e sonsuz teşekkür ediyorum. Bu gezinin en sevdiğim yanı iki güzel insanı daha tanıma fırsatıydı. Tekrar teşekkür ederim.
Ne güzel yazmışsın fotoğraflara ayrıca bakacağım.
Evet Küba’ya gitmekteki hedef fotoğrafsa kesinlikle turlara dahil olmayacaksın. Ben tur ile gittim evet doğru düzgün fotoğraflar çekemedim. Yerel yaşantıyı fotoğraflamam yetersiz oldu. Ama Gerçekten de görülmesi gereken ülkelerden biri bence de. Kalemine sağlık keyifle okudum.
Teşekkür ederim Alev abla. Bırak turu, iki kişiden fazla olunca bile fotoğraf çekilmiyor maalesef.